sayfa_afişi

Haberler

Biyosürfaktanların çevre mühendisliğindeki uygulamaları nelerdir?

Kimyasal olarak sentezlenen birçok yüzey aktif madde, düşük biyolojik parçalanabilirlikleri, toksisiteleri ve ekosistemlerde birikme eğilimleri nedeniyle ekolojik çevreye zarar verir. Buna karşılık, kolay biyolojik parçalanabilirlik ve ekolojik sistemlere toksik olmama özellikleriyle öne çıkan biyolojik yüzey aktif maddeler, çevre mühendisliğinde kirlilik kontrolü için daha uygundur. Örneğin, atık su arıtma süreçlerinde flotasyon toplayıcıları olarak kullanılabilir, yüklü kolloidal partiküllere tutunarak toksik metal iyonlarını giderebilir veya organik bileşikler ve ağır metallerle kirlenmiş alanların iyileştirilmesinde kullanılabilirler.

1. Atıksu Arıtma Proseslerindeki Uygulamalar

Atık su biyolojik olarak arıtıldığında, ağır metal iyonları aktif çamurdaki mikrobiyal toplulukları engeller veya zehirler. Bu nedenle, ağır metal iyonları içeren atık suların arıtımı için biyolojik yöntemler kullanıldığında ön arıtma şarttır. Günümüzde, hidroksit çöktürme yöntemi atık sudan ağır metal iyonlarını gidermek için yaygın olarak kullanılmaktadır, ancak çöktürme verimliliği hidroksitlerin çözünürlüğü ile sınırlı olduğundan, optimum olmayan pratik etkilere yol açmaktadır. Öte yandan, flotasyon yöntemleri, sonraki arıtma aşamalarında parçalanması zor olan flotasyon toplayıcılarının (örneğin, kimyasal olarak sentezlenen sodyum dodesil sülfat yüzey aktif maddesi) kullanımı nedeniyle genellikle kısıtlıdır ve bu da ikincil kirliliğe yol açar. Sonuç olarak, hem kolayca biyolojik olarak parçalanabilen hem de çevresel olarak toksik olmayan alternatiflerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır ve biyolojik yüzey aktif maddeler tam da bu avantajlara sahiptir.

2. Biyoremediasyon Uygulamaları

Organik kirleticilerin bozunmasını katalize etmek ve böylece kirlenmiş ortamları iyileştirmek için mikroorganizmaların kullanılması sürecinde, biyolojik yüzey aktif maddeler, organik olarak kirlenmiş alanların yerinde biyoremediasyonu için önemli bir potansiyel sunar. Bunun nedeni, doğrudan fermantasyon sularından kullanılabilmeleri ve yüzey aktif madde ayırma, ekstraksiyon ve ürün saflaştırma ile ilgili maliyetleri ortadan kaldırmalarıdır.

2.1 Alkanların Bozunmasının Artırılması

Alkanlar, petrolün temel bileşenleridir. Petrol arama, çıkarma, taşıma, işleme ve depolama sırasında kaçınılmaz olarak ortaya çıkan petrol deşarjları toprağı ve yeraltı suyunu kirletir. Alkan bozunmasını hızlandırmak için biyolojik yüzey aktif maddeler eklemek, hidrofobik bileşiklerin hidrofilikliğini ve biyolojik olarak parçalanabilirliğini artırabilir, mikrobiyal popülasyonu artırabilir ve böylece alkanların bozunma hızını iyileştirebilir.

2.2 Polisiklik Aromatik Hidrokarbonların (PAH'lar) Bozunmasının Artırılması​​

PAH'lar, "üç kanserojen etkisi" (kanserojen, teratojenik ve mutajen) nedeniyle giderek daha fazla ilgi görmektedir. Birçok ülke bunları öncelikli kirleticiler olarak sınıflandırmıştır. Çalışmalar, mikrobiyal bozunmanın PAH'ları çevreden uzaklaştırmanın birincil yolu olduğunu ve benzen halkası sayısı arttıkça bozunabilirliklerinin azaldığını göstermiştir: Üç veya daha az halkası olan PAH'lar kolayca bozunurken, dört veya daha fazla halkası olanların parçalanması daha zordur.

2.3 Toksik Ağır Metallerin Giderilmesi

Topraktaki toksik ağır metallerin kirlenme süreci, gizlenme, kararlılık ve geri döndürülemezlik özellikleriyle karakterize edilir ve bu da ağır metallerle kirlenmiş toprağın iyileştirilmesini akademide uzun süredir araştırma konusu haline getirir. Ağır metalleri topraktan uzaklaştırmak için mevcut yöntemler arasında camlaştırma, immobilizasyon/stabilizasyon ve ısıl işlem bulunur. Camlaştırma teknik olarak mümkün olsa da, önemli mühendislik çalışmaları ve yüksek maliyetler gerektirir. İmmobilizasyon süreçleri geri döndürülebilir olduğundan, uygulama sonrası arıtma etkinliğinin sürekli izlenmesini gerektirir. Isıl işlem yalnızca uçucu ağır metaller (örneğin cıva) için uygundur. Sonuç olarak, düşük maliyetli biyolojik arıtma yöntemleri hızla gelişmektedir. Son yıllarda araştırmacılar, ağır metallerle kirlenmiş toprağı iyileştirmek için ekolojik olarak toksik olmayan biyolojik yüzey aktif maddeler kullanmaya başlamıştır.

Biyosürfaktanların çevre mühendisliğindeki uygulamaları nelerdir?


Gönderi zamanı: 08-09-2025